Monday, October 31, 2011

Hotel-like

Otelimsi


A quite empty, but luxurious looking apartment in Frederiksberg, Denmark. The minute I laid my eyes on this apartment, before even hitting the Google Translate button, I could tell this was a woman's home. Not because it's super neat, but because it obviously has a woman's touch.

Oldukça boş bırakılmış, ancak lüks bir havası olan bu apartman dairesi Frederiksberk, Danimarka'da. Bu daireye gözüm takıldığı anda, henüz Google Translate düğmesine bile basmamışken, bir kadına ait olduğunu tahmin etmiştim. Çok düzenli olduğu için değil de bariz bir kadın dokunuşu evin her noktasında kendini gösterdiği için.


The kitchen wall is painted gray halfway through. It looks amazing with the Artemide wall lamp and Georg Jensen metal jug. I like how the counter surface looks a bit rough. Judging by the absence of a cooker hood I doubt the owner of this apartment cooks often.

Mutfak duvarı yarı yüksekliğe kadar griye boyanmış. Artemide marka duvar lambaları ve Georg Jensen metal sürahi ile harika duruyor. Tezgah yüzeyinin nispeten kusurlu oluşunu beğendim. Davlumbaz bulunmayışından ev sahibinin pek yemek pişirmediğini anlıyoruz.



The relatively beat-up black leather armchair adds character to this incredibly neat and clean home.

Eski yüzlü bu siyah deri koltuk, her şeyin bu kadar temiz ve düzenli göründüğü bu apartmana kişilik katıyor.


The bedroom is hands down my favorite spot. The walls and ceiling, along with the old door repurposed as a headboard are all painted a perfect shade of gray. The floor lamps are once again Artemide. Very hotel-chic.

Dairede en beğendiğim bölüm açık fark ile yatak odası. Duvarlar ve tavan, yatak başı olarak değerlendirilmiş eski kapı ile birlikte grinin mükemmel bir tonuna boyanmış. Yer lambaları yine Artemide. Yatak odalarında otel odası şıklığını çok seviyorum.


Photos femina.dk

6 comments:

Müge Hestbaek said...

İnanmıyorum. Daha geçen gün Müge'ye ''Yatak odası otel odası gibi olmalı.'' dedim de bazı kadınların yatak odalarında erkeklerin de yaşadığını unutup her yeri çiçeklerle, kalplarle ve kelebeklerle nasıl doldurduklarından bahsettik. Bu post tam üzerine geldi. :)

Bir de o Georg Jensen sürahi var ya; Bu yıl, kendime yıl başı hediyem o olacak. :)

alis said...

Müge - Haha doğru valla. Ülkemizde insanlar ailelerinin evinden anca evlenince ayrıldığı için dekorasyonda heves+deneyimsizlikten kaynaklanan aşırılıklar görüyoruz bence diye bilmiş bir yorum yapayım. Çiçeklere böceklere gene razıyım da o çeyiz dükkanlarında üstüne swarowskiler dikilmiş tafta fırfırlı siyah, ispanyol eteği gibi kırmızı veya altın tonlarında seyreden arabesk yatak odaları yok mu! Yatak odalarında lüks güzel, ama süs değil.

Anonymous said...

Hahaha, hakikaten öyle konuştuk aramızda. Bu arada o dediğin straz taşlı ve kırmızı örtülere hastayım yaa! Hatta onlarla ilgili çeşitli teorilerimde var ama bunları size kendi özelimizde anlatsam sanırım daha iyi olur. Ama anlatmak da istiyorum yaaa!

alis said...

Valla benim burdan halka beyan edeceğim tek şey o örtülerin vajinismus ve erektal disfonksiyona sebep olabileceği. Ben söylemekten mi utanacağım, tapınak gibi gerdek yatağı hazırlayanlar utansın.

Anonymous said...

Tapınak gibi gerdek yatağı lafına kopmuş bulunuyorum.

Müge Hestbaek said...

Hahaha!!! Ben de o arabesk nevresim takımlarının minimallikten ölen, yere yakın yataklara serilmesine kopuyorum. Evi gezen akrabaların ''Ay çok zEn olmuş,'' yorumunun da ayrıca hastasıyım. Arabesksen, bari kendi içinde tutarlı ol arkadaşım. :)))